İZCİ
  TÜRKİYE'DE İZCİLİĞİN KURULUŞU
 
İzcilik, İngiltere'de kuruluşundan kısa bir süre sonra, memleketimizde de Keşşaflık adı altında görülmeye başlanır. Memleketimizde izciliğin ilk kurucuları hakkında çeşitli görüş ve fikirler mevcuttur.

1) Darüşşafaka Beden öğretmeni ve Oymakbeyi B.Sami Karayel'in 1914 tarihli İzci Rehberi isimli izci kitabında Türkiye'de izciliğin ilk kurucuları Nafi Atıf Kansu ve Ethem Nejat olarak görülür. İlk izci üniteleri Darüşşafaka, Galatasaray ve İstanbul Liselerinde kurulmuştur. 1968 yılında Millî Eğitim Bakanlığı'nca kapsamlı olarak Türkiye İzcileri Yönetmeliği hazırlanarak yürürlüğe konmuştur.

2) İstanbul il İzci Kurulu Başkanlarından Rıza Bediz, 1955 yılında yayınladığı "İzcilik ve İzci Kampları" adlı kitabında Türkiye'de izciliğin 1909 yılında İstanbul'da Galatasaray ve Kabataş Liseleri'nde Beden Terbiyesi öğretmenleri Ahmet ve Abdurrahman Robenson kardeşler tarafından başlatıldığını belirtilmiştir. İlk izcilik hareketleri benimsenmiş görünse de bu tarihlerde patlak veren Balkan Harbi bu ilgiyi ortadan kaldırır. Harpten sonra 1912 yılında izciliği yeniden canlandırmak amacıyla Belçika İzcilik Teşkilatı'ndan Herold Parfit getirtilir. Parfit, izciler ocağını kurar. İşte Türkiye'de izciliğin kuruluşu 1912 yılı olarak esas alınmaktadır.

24 Nisan 1914 yılında Kağıthane Sırtlarında ilk izcilik uygulamaları (Oymak başı Kursu) yapılır. 16 Oymak başı başarı ile kurstan mezun olur. 1920 yılında İstanbul'da birçok izci oymaklarının kurulduğu görülür. Cumhuriyetin ilk yıllarında okullarda izci oymakları kurulmaya başlanır Hükümet, izcilik işlerinin yürütülmesini zamanın Millî Eğitim Bakanlığı'na verir. 1923 yılında Baden Powell'ın "Erkek Çocukları İçin İzcilik" kitabı Türkçe'ye çevrilir. 1926 yılında Millî Eğitim Bakanlığı'nca bir tamimle okullarda izci oymaklarının kurulması öngörülür. 1927 yılında Cumhuriyet Bayramı'nda Ankara'da Türkiye izcilerinin toplanması ve törene iştiraki sağlanır. 12 Mayıs 1928 yılında 1246 sayılı "Türkiye'de Gençlik Teşkilatının Türk Vatandaşlarına Hasrı" kanunu kabul edilir. Bu kanunla izcilik Türkiye'de devletin kontrol ve denetimi altına alınır.

1949 yılında "Erkek İzciler Yönetmeliği" kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Bunu takip eden yıllarda Yavrukurt ve Kız izciler Yönetmelikleri hazırlanarak uygulamalara geçilmiştir. 1950 yılında birçok teşebbüslerden sonra Türkiye izcileri Dünya İzcilik Teşkilatına kabul edilir. 1955 yılında Ankara'da İzciler Birliği - Derneği, 1957 yılında da İzmir'de de Ege İzciler Birliği - Derneği kurulmuştur. 1968 yılında Millî Eğitim Bakanlığı'nca kapsamlı olarak Türkiye İzcileri Yönetmeliği hazırlanarak yürürlüğe konmuştur.

Kaynak: Mustafa Kemâl Üniversitesi

İzcilik
İzcilik ilkeleri, Dünya İzcilik Federasyonu tarafından aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.

Tanrıya ve vatana karşı görevler. Bu sözler belli bir dinin gerektirdiği bir deyiş değil, evrensel bir gücün kaynağı olan yaşamın ruhsal değerlerinin ortaya çıkarttığı bir zorunluluktur.

Başkalarına karşı görevler. İzcilik tek başına var olmak demek değildir. İzcilik, doğası gereği katılmayı, birleşmeyi gerektiren toplumsal bir etkinliktir.

Kendine karşı görevler. İzcilik; sorumluluk alan , ölçülü, kendini anlamış bireyde insanlık duygusunu harekete geçirir.

İzcilik hem and hem de türeyi içerir. Her izci bunu incelemeli ve kişisel olarak bağlılık duymalıdır.

İzcilik din, dil, ırk,soy farkı gözetmeksizin toplumun tüm üyelerine rehberlik eden, ilkeleri, amacı ve metodu olan bir etkinliktir.

İzcilik gönüllülük ister, hiç kimse izciliğe katılması için zorlanamaz.

İzcilik politikadan uzak öğretici bir olgudur; hiç bir siyasi partiyi veya kuruluşu temsil etmez, edemez. İzcilik ancak toplumuna ve ulusuna yapıcı bir yardım biçimi olabilir.

İzcilik demokratik bir yapıya sahiptir.

İzcilik, emir vermekten çok dinlemek, rehberlik etmek, henüz olgunlaşmamış gencin gerçek dünyasına saygı duymaktır.

İzcilik, kişinin inandığı ve topluma karşı sorumluluk duygularını geliştirilmesinin öğrenildiği bir yaşam biçimidir.

İzcilik bağımsız olmayı öğretir.

İzcilik informal bir eğitimdir.

İzcilik oba(ekip) sistemini kullanır, obalar engelleri yenmede kişinin içindeki kıvılcımı yok edebilecek zararlı etkenleri ortadan kaldırmada bir güvencedir. Oba aynı zamanda sayısal bir güvence demektir. Karışıklığı önler, demokrasiyi güçlendirir.

İzcilik gencin içinde bulunduğu topluma yararlı, aktif ve sorumluluk taşıyan gençler olarak yetiştirmeyi vurgular ve bunda da önemli bir rol oynar.

İzcilik gencin kendini tanımasına yardımcı olur.

İzcilik aktiftir; toplumda ulusunda veya uluslararası topluluklarda etkili rol oynamayı öğretir.

İzcilik doğa ile bütünleşmeyi sağlar.

İzci lideri açık fikirlidir, hayal gücünün kullanımını teşvik eder.

İzcilik değişkendir, asla uzun süreli olarak hareketsiz kalmaz. İzciler hareket ederler. Aktiftirler, izciler izleyici değildir.

İzcilik dünyanın her yerinde içinde bulunduğu toplumun koşullarına göre değişen ve toplumun gereksinimlerine göre hizmet veren bir olgudur.
 
  Bugün 1 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı! YENİ TÜRKÜ OLMASA MEKTUBUN -  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol